Neuroendocrine Dysfunction in Fibromyalgia/Fibromiyaljide Noroendokrin Islev Bozukluklari (Report)
Turkish Journal of Rheumatology 2009, June
-
- £2.99
-
- £2.99
Publisher Description
Giris Fibromiyalji Sendromu (FMS) etyolojisi tam olarak bilinmeyen, yaygin vucut agrilari, belli anatomik bolgelerde hassas noktalar ve yorgunluk ile karakterize kronik agri sendromudur (1, 2). Epidemiyolojik calismalarda gorulme sikligi kadinlar icin %5, erkekler icin %1.6 olarak bildirilmistir. Etyopatojenezi henuz tam olarak aciklanamamis olmakla birlikte uyku duzensizligi, noroendokrin islev bozuklugu, bolgesel kan akimi degisikligi, metabolik ve immunolojik bozukluklar gibi cesitli faktorlerin rolu oldugu ileri surulmustur (3, 4). FMS tedavisinde analjezik ve kas gevsetici ilaclar, fizik tedavi modaliteleri, egzersiz, kaplica tedavileri, biofeedback gibi farkli yaklasimlardan faydalanilmaktadir (5). Fibromiyalji kelimesi, Latince bagdoku anlamina gelen -fibro, kas anlamina gelen--my, agri anlamina gelen -al, ve durum anlamina gelen -gia koklerinden turetilmistir, kas ve bagdokunun agrili durumu anlamina gelmektedir. Amerikan Romatizma Cemiyeti (ACR) tarafindan 1990 yilinda belirlenen kriterlere gore 3 aydan fazla devam eden yaygin agrive 18 noktadan 11'inde agri ve hassasiyet olmasi FMS tanisi koymak icin yeterlidir (6). FMS'na cogu zaman psikiyatrik bozukluklar, basagrisi, uyku bozuklugu, sabah tutuklugu, parestezi, gastrointestinal sistem ile ilgili fonksiyon bozuklugu, gogus agrisi, ortostatik hipotansiyon ve tasikardi gibi cesitli semptomlar eslik eder (7). Bu noktada akla su sorular gelebilir; fibromiyalji primer olarak psikiyatrik bir hastalik midir yoksa sadece tanimlanamamis kronik sikayetler toplulugu mudur? Etyolojide fiziksel travma, cerrahi girisimler, enfeksiyonlar, emosyonel stres, siddete maruz kalma, cinsel istismar, mesleki stresler, mukemmeliyetci kisilik ozelligi gibi cesitli faktorler suclanmaktadir. Patofizyolojide Hipotalamus-hipofiz adrenal aks (HPA) duzensizligi, Substans P, kortizol, serotonin, norepinefrin ve Somatomedin C duzeyi degisiklikleri gibi noroendokrin islev bozukluklari uzerinde durulmaktadir (9). Histokimyasal calismalarda, kas lifi membranive mitokondride yapisal ve metabolik duzeyde, yuksek enerjili fosfat metabolitlerinde degisiklik oldugu gosterilmis, hassas nokta olarak adlandirilan lokalize alanlarda ADP ve ATP duzeyleri kontrol noktalarina gore dusuk bulunmustur (10, 11). Fiziksel inaktivite ve noroendokrin degisikliklere bagli olarak FMS hastalarinin kas kutlesi ve kas gucunde de saglikli kontrollere gore %30'luk azalma oldugu bildirilmistir. Bununla birlikte periferik kas metabolizmasinda degisiklik oldugu gorusu bugun eskiden oldugu kadar yaygin kabul gormemektedir (12). FMS'da santral sinir sistemi disfonksiyonu uzun zamandir uzerinde durulan patofizyolojik mekanizmalardan biridir (13). Fibromiyaljili hastalarda kronik agrili uyaranlarin, santral sinir sisteminde agri olusturan yollarda noroplastisite ve disfonksiyona yol actigi saglikli kontrollere gore beynin agriya cevabinin farkli oldugu gosterilmistir (14). Gracely ve ark. (15) calismalarinda FMS hastalarinda tirnak yatagindan agrili uyaran verildiginde beynin belli bolgelerinde saglikli kontrollere gore daha fazla kan akimi oldugunu bildirmislerdir. Fonksiyonel magnetik rezonans goruntuleme calismalarinda da benzer sonuclar alinmistir. Bununla birlikte, vaskuler aktivite artisinin FMS'ye ozgu olmadigi, diger kronik agrili hastalarda da goruldugu belirtilmistir. Kronik agri algilanmasinda N-Metil D aspartik asit reseptorlerinin rolu onemlidir. C polimodal nosiseptorler uzerinden surekli agrili uyaran girdisi NMDA reseptorlerinin aktivasyonunu ve temporal sumasyonu (wind-up) uyararak agrinin kroniklesmesine neden olmaktadir (16). Temporal sumasyon noronlari agrili uyarana karsidaha hassas hale getirir ve santral agrimodulasyonunun onemli bir komponentidir (17, 18). Normal fizyolojik kosullarda, inen inhibitor yollar spinal kord duzeyinde agri algilanmasinin hibe eder, fibromiyaljili hastalarda bu isleyisin bozuldugu bilinmektedir. Santral sinir sisteminde glia hucreleri ve astrositler, agrili uyarana cevap olarak nitrik